parıldayış
Look at other dictionaries:
parıldayış — is. Parıldama işi veya biçimi Bir dakika sonra başka bir parıldayış geçiyor gibi gelirdi. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşak — sf., ğı 1) Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı Pamuk yumuşaktır. 2) Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı Yaş dallar yumuşak olur. Yumuşak kumaş. 3) Dokunulduğunda hoş bir duygu… … Çağatay Osmanlı Sözlük